Lizozomal Depo Hastalıklarında Kök Hücre Tedavisi

Lizozomal Depo Hastalıklarında Kök Hücre Tedavisi

Bu hastalık grubu içinde normal lizozomal fonksiyonların çeşitli nedenlerle bozulması sonucu ortaya çıkan 50 kadar farklı hastalık incelenmektedir. Hastalar hafif mental retardasyondan hızlı ilerleyen ve erken yaşlarda ölümle sonlanan ağır vakalara kadar pek çok farklı klinik bulguları gösterebilirler. Tedaviyle ilgili çalışmalar genelde eksik olan enzimin yerine konulması üzerinedir. 1980’li yıllarda ilk kemik iliği transplantasyon çalışmaları Hurler hastalarında başlamış, bunu hızla diğer çalışmalar izlemiştir.

Mukopolisakkaridoz (MPS) Tip 1 (Hurler Hastalığı)

Alfa-iduronidaz eksikliği nedeniyle olur. Transplantasyon sonrası viseromegalide azalma, kardiyak fonksiyonlarda ve havayolu obstruksiyonunda düzelme gösterilmiştir. Ancak nörolojik bulgular genelde aynı kalmaktadır. Kemik deformiteleri gerilememekle birlikte progresyonu yavaşlar. Özellikle 18 aydan önce ve nörolojik bulgular gelişmeden yapılırsa daha etkili olmaktadır.

MPS Tip 2 (Hunter Hastalığı)

İduronat-sulfataz eksikliği söz konusudur. Mevcut klinik veriler transplantasyon ile nörolojik bulgularda iyileşme olmadığını göstermektedir.

MPS Tip 3 (Sanfilippo Sendromu)

Tip A’da (heparan sulfataz eksikliği) transplantasyon sonrası nörolojik bulguların ilerlemesinde değişiklik olmamaktadır. Benzer bulgular Tip 3B’de de (N-asetil-glikozaminidaz eksikliği) gösterilmiştir.

MPS Tip 4 (Morquio Sendromu)

N-asetilgalaktozamin-4-sulfataz eksikliği nedeniyle primer olarak kemik bulguları görülür. Transplantasyondan sonra genelde düzelme olmaz veya minimal düzelme bulguları gösterilmiştir.

MPS Tip 6 (Maroteaux-Lamy Sendromu)

Aril sulfataz B eksikliği nedeniyle oluşur. Transplantasyon yapılan çocuklarda organomegali ve kardiyak fonksiyonlarda düzelme, yaşam süresinde uzama ve zekanın bozulmadığı görülür. Kemik bulgularında değişiklik olmaz.

Gaucher Hastalığı

En sık görülen lizozomal depo hastalığıdır. Glikoserebrosidaz eksikliği nedeniyle görülür. Non-nöronopatik form olan tip 1’de transplantasyon ile klinik bulgular düzelmektedir. Nörolojik bulguların olduğu tip 2’de ise periferik bulgular düzelmekle birlikte santral sinir sistemi bulgularında değişiklik olmamaktadır. Hastalığın geç başlangıçlı formu olan tip 3’de ise, periferal bulguların düzeldiği, ancak nörolojik bulgularda belirgin bir değişiklik olmadığı görülmüştür. Tip 1 hastalarında halen ilk tedavi seçeneği enzim replasman tedavisidir. Tip 2 ve tip 3’de yararlılığı açık değildir.

Metakromatik Distrofi

Aril sülfataz A eksikliği nedeniyle görülür. Transplantasyondan sonra nöropsikiyatrik fonksiyonlarda stabilizasyon olmakla birlikte, periferik sinir disfonksiyonu ve serebellar bozulmanın devam ettiği gösterilmiştir. Transplantasyonun zamanına karar verilmesi önemlidir. Önerilen en uygun zaman hastanın presemptomatik olduğu dönemdir. Ancak hastalığın en sık görülen formu geç infantil form olduğu için genellikle hastaların transplantasyon şansı azdır.

Son yıllarda yukarıdaki hastalıklar dışında Alzheimer, çeşitli beyin tümörleri, bazı epilepsi tipleri, Pelizaeus–Merzbacher gibi dismyelinizan hastalıklar, Friedreich ataksisi, Rett, Angelman, Prader-Willi sendromu gibi pek çok nörolojik hastalıkta da kök hücre nakli denenmektedir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir